KUSHİMOTO İLE MERSİN’İN KARDEŞ ŞEHİR OLMA ÖYKÜSÜ
Japonya’nın Wakayama Eyaletinin Büyük Okyanus kıyısındaki kasabası olan Kushimoto ile Ülkemizin yolları 1889 Yılında dönemin Osmanlı Padişahı II.Abdülhamidin Japon İmparatoru Mutsihuto’ya dostluk ilişkileri kapsamında Ertuğrul Fırkateyni ile armağanlar yollamasıyla kesişir.
Ertuğrul Fırkateyni görevini tamamlayıp, Japonyadan 1890 yılında İstanbul’a dönüşü esnasında hareketinden kısa bir süre sonra giderek şiddetini artıran kuvvetli bir fırtınayla karşı karşıya kalır ve hasar alan gemi Kushimotonun Büyük Okyanus kıyısındaki Oşima Adası Oşima Burnu'nun kayalıklarına çarparak, batar. 16 Eylül 1890 tarihinde yerel saatle saat 21.00 sıralarında meydana gelen bu büyük deniz kazasında gemide bulunan Osman Paşa, gemi süvarisi Yarbay Ali Bey ve 54 subayın da içinde bulunduğu 526 mürettebat şehit olur. Sadece yaralı halde olan 69 denizci Oşima Adası halkı tarafından kurtarılır ve gerekli tedavilerinin ardından 1 yıl sonra İstanbul’a gönderilir.
1950’li yıllarda dönemin Samsun Milletvekillerinin girişimiyle Kushimoto Samsun’un Yakakent Beldesi ile kardeş şehir olur. Kushimoto’nun Ülkemizdeki ilk kardeş şehir ilişkisi de böylece başlamış olur
Mersin ile Kushimoto arasındaki ilk bağ Atatürk Parkı içerisindeki Refah Şehitleri anıtının 1960’lı yılların sonunda yapımı ile kurulur. Japonlar Kushimotonun Oşima Adası kayalıklarına çarparak batan Ertuğrul Fırkateyni anısına firkateynin battığı kayalıkların hemen karşısındaki kara kısmına bugün Atatürk Parkının sahilinde yer alan Refah Şehitleri Anıtının orijinalini 1915 Yılında bir saygı abidesi olarak dikerler. Bu abidenin girişinde ise o tarihten günümüze değin “ERTUĞRUL ŞEHİTLİĞİ” plaketi yer almakta olup, giriş kapısında ise şanlı Bayrağımız dalgalanmaktadır.
23 Haziran 1941 akşamı Mersin limanından hareket eden Refah Şilebi hareketinden 20-25 mil sonra kimliği belirsiz bir denizaltı tarafından torpillenerek batırılmıştır. Şilebin batması sonucunda 168 gemicimiz/denizcimiz şehit olmuştur. Geminin Mersin Limanında yola çıkmasından dolayı Şehit olan denizcilerimiz için Atatürk Parkı içerisine yapılacak abide için Kushimoto’daki Ertuğrul Şehitliği Abidesi örnek alınır ve Refah Şehitleri Abidesi inşa edilir. Bu sayede de Mersin ile Kushimotoyu yakınlaştıran ilk bağ kurulmuş olur.
1990 Yılına kadar Mersin ile Kushimoto arasında hiçbir biçimde bir ilişki gerçekleşmez. Neredeyse böyle bir kardeş şehir ilişkisinin varlığı bile unutulur.
Mersin’in o yıllarda da Belediye Başkanı Kaya Mutlu’dur. Temmuz ayında kurban bayramı 9 gün tatil ilan edilmiştir. Başkan Kaya Mutlu ve Başkan Vekili Özer Karagenç 9 günlük tatil nedeniyle Yurt dışına çıkmışlar, Başkan Vekili olarak yetkilendirilen Belediye Meclis Üyesinin yanı sıra Belediyenin işleyişi ile ilgili konularda da Başkan Danışmanı Münif Aparı’yı görevlendirmişlerdir.
Münif Aparı, Bugün aramızda olmayan dönemin Özel Kalem Müdürü Ahmet Özyurt ile gerekli hazırlıklara hemen başlayarak hızlıca bir karşılama ve sonrasında yapılacak tören ve kent gezisi için program yaparlar ve konuklarını karşılamayı beklerler.
Kardeş Kushimoto Heyeti o sıcak temmuz gününde tam da saat 14.00 de Belediye Taş binaya gelirler. Yanlarında Japonya Büyükelçiliğinin görevlendirdiği tercümanları ile önce zemin kattaki dönemin Belediye Meclis Salonunda konuk olurlar ve sonrasında Başkanlık makamına çıkarlar. Danışman Münif Aparı, konuk kardeş şehir Belediye Başkanı Noboru Kishitani’ye(maalesef o da yıllar önce aramızdan ayrıldı) “Başkanımız burada değil, Siz de kardeş Şehrimizin Belediye Başkanısınız, dolayısıyla bugün de Bizlerin Mersinin Başkanı Sizsiniz” diyerek Başkan Kaya Mutlunun makamına oturtur. Daha sonra Atatürk Parkı içerisindeki Refah Şehitleri Anıtına geçilir ve Akdeniz Bölge Komutanlığından alınan izinle anıtın içi gezilir ve deniz şehitleri için Münif Aparı ve Noboru Kishitani tarafından birlikte denize çelenk bırakılır.
Refah Şehitleri anıtındaki törenden sonra Japon konuklara Belediyenin tesislerini de kapsayan Mersin Gezisi gerçekleştirilir. Japon Heyetinde yer alan Kushimoto Belediyesi Dış İlişkiler Müdürü Yorio Hamaguchi ile bu kısa proğramda sıcak ilişkiler kurulur ve bu diyalog bugünlere kadar süregelen dostluk/kardeşlik ilişkilerinin başlamasına temel teşkil eder.
1991 Yılı Kasım ayında Japonya Ülkelerindeki tüm belediyelerin dünyadaki kardeş şehirleri ile ilişkilerini geliştirmek amacıyla Başkent Tokyoda Kardeş Şehirler Konferansı düzenler ve bu konferansa kardeş şehir belediye başkanları eşleri ile davet edilir. İşte Mersin ile Kushimotonun kardeş şehir ilişkilerinde dönüm noktası da bu konferansla başlar. Belediye Başkanı Kaya Mutlu, kardeş şehir Kushimotonun Belediye Başkanı Noboru Kishitani ile Türkiyenin Tokyo Büyükelçiliğinde Türkçe, Japonca ve İngilizce dillerinde kaleme alınan Kardeş Şehir Protokolünü imzalarlar. Protokol her yıl Haziran ayında Kushimotoda, eylül ayında da Mersinde düzenlenen festivallere belediyeler arası katılımın sağlanması öğrenci mübadelesi ve balıkçılığın gelişimi için katkılar sunulmasını içermektedir. Ayrıca konferansa katılan başkanların Tokyodaki konferansın sonrasında kardeş şehirlerini de bu kapsamda ziyaret etmesi planlanmıştır. Bu bağlamda Başkan Kaya Mutluda 3 gün Kushimotoda Belediyenin konuğu olmuştur.
Ülkemizin Tokyo Büyükelçiliğinde Kushimoto Belediyesi ile imzalanan protokol gereğince Kushimotoda Haziran ayında düzenlenecek festivale Mersin Belediyesi Heyeti davet edilir. Kushimoto Belediyesi tarafından uygulanacak proğram Mersin Belediyesine aylar öncesinden iletilir.
Başkan Kaya Mutlu ilk gidecek heyeti belirler. Heyette;
2)ADNAN ÖZÇÜRÜMEZ
3)ABDULLAH DOĞAN
4)NERMİN ERGENEKON
5)NURAN KURTULUŞ
6)NURCAN AYBARS
7)TAMER YEŞİLOVA
8)MEHMET YALÇIN
9)İSMET ER
10)HÜSEYİN AYDEMİR
11)MEHMET BULUT
12)AHMET ÖZYURT
13)YASEMİN KASAPÇI(Gümüş Takı Sanatçısı)
14)HÜSEYİN TOKLU
Kushimoto’ya 1992 Yılında giden ilk heyette yer alanlardan bugün maalesef aramızda olmayan Adnan ÖZÇÜRÜMEZ’i, Abdullah DOĞAN’ı, Mehmet YALÇIN’ı, İsmet ER’i, Mehmet BULUT ve Ahmet ÖZYURT’u saygı ve rahmetle anıyoruz. Ruhları şad, mekanları cennet olsun.
Heyet Kushimotoya Mersinin tarihi ve turistik yerlerini gösterir fotoğrafları, Mersinli bir sanatçının yağlı boya tablolarını, Kültür Bakanlığından temin edilen otantik hatıra ve hediyelik materyalleri ve gümüş takılardan oluşan kolleksiyonu götürür ve bunları Kushimoto Festivalinde açılan sergide izlenmesini sağlayarak, Mersinin tanıtımını gerçekleştirir. Mersin Belediyesi Heyeti Kushimoto Festivalini izler, Kushimoto Belediyesini ziyaret eder ve Kushimotonun Oşima Adasında Ertuğrul Şehitliğindeki abide de yapılan törenlere katılır, Abidenin hemen yanındaki Türk Müzesini gezerek, bazı materyalleri müzeye hediye eder ve müze anı defterini birlikte imzalar.
Kardeş şehir ilişkilerinin gelişmesi sonrasında Başkan Noboru Kishitani kartvizitine Mehmet, Belediyenin Dış İlişkiler Müdürü Yorio Hamaguchi ise kartvizitine Ali adını eklerler.
Kaynak : Münif Aparı
KUSHİMOTO SOKAĞININ ÖYKÜSÜ
Bugün Kushimoto Sokağı adını alan sokak 1950 ve 60 yıllarda o zamanki resmi olmayan adıyla Pozcu Mahallesinin batı sınırında Mersin Silifke asfaltından deniz sahiline uzanan bugünkü halinden biraz daha dar bir sokaktı. Bu sokaktan daha batısı kumluk bir arazi idi. Bir anlamda Pozcu Mahallesinin batı sınırıydı. O yıllarda şimdiki Hilton Otelinden bugün Mezitli’ye kadar olan deniz sahili doldurulmamış olduğundan sahildeki evler hemen deniz kıyısında yer alıyordu. Hatta deniz dalgaları bazı zamanlar evlere kadar ulaşıyordu. Menderes Bulvarı ve kültür park o yıllarda yoktu. Pozcunun batısındaki bu sokağın deniz sahiline ulaştığı kısımda 4 katlı o dönemin ünlü Türkmen Oteli yer alıyordu. Otelin tam deniz sahilinde olması, zemin katındaki lokantasını da Mersin’in ünlü lokantası yapıyor, muhtelif zamanlarda tanınmış sanatçıların bu lokantada sahne alması otelin ve lokantanın daha da tanınmasını sağlıyordu. İşte otelin ve lokantasının ünlenmesinden dolayı bu sokak sahil dolgusu yapılıp, 1978/79 yıllarında otel yıkılıncaya kadar Türkmen Oteli Sokağı olarak anıldı. Diğer bir ifadeyle dönemin bu ünlü oteli sokağa resmi olmasa da adını da vermişti. Belediye Numarataj Şubesi her ne kadar sokağa 343 nolu sokak tanımlaması yapsa da sokak halk arasında Türkmen Oteli sokağı olarak adlandırıldı.
Bunun yanı sıra 1960 yıllarda Pozcu mevkiisinin otobüs ve dolmuşların son durağı bu sokağın Mersin Silifke asfaltı ile birleştiği yerdi. 1960’lı yıllarda Mersin’de Belediye otobüsü olmadığından toplu taşıma işini önceleri 3 adet özel Okaner Otobüsleri yapıyordu. Daha sonraları 1965 yılından itibaren 5 kişilik chevrolet taksiler dolmuş yapmaya başladı. Otobüs ve dolmuşların Mersin merkezdeki son durakları ise şimdiki Ulu Cami ve çarşısının olduğu o dönem Gümrük Meydanı olarak anılan meydandı. 1970 Yılların sonunda şimdiki Kushimoto sokağının başında olan dolmuş ve otobüslerin kalkış durağı eğriçam mevkiine kadar uzadı ve bu süreçte sokağın Silifke asfaltı ile kesiştiği yere Akbank Pozcu Şubesi açıldı. Türkmen Otelinin yıkılması sonrasında her ne kadar Pozcunun eskileri Türkmen Sokağı adını kullansalar da Akbank Şubesinin açılması sonrasında bazı kişiler sokağı Akbank sokağı olarak tanımlamaya başladılar.
Bugün Kushimoto Sokağı adını alan sokak 1950 ve 60 yıllarda o zamanki resmi olmayan adıyla Pozcu Mahallesinin batı sınırında Mersin Silifke asfaltından deniz sahiline uzanan bugünkü halinden biraz daha dar bir sokaktı. Bu sokaktan daha batısı kumluk bir arazi idi. Bir anlamda Pozcu Mahallesinin batı sınırıydı. O yıllarda şimdiki Hilton Otelinden bugün Mezitli’ye kadar olan deniz sahili doldurulmamış olduğundan sahildeki evler hemen deniz kıyısında yer alıyordu. Hatta deniz dalgaları bazı zamanlar evlere kadar ulaşıyordu. Menderes Bulvarı ve kültür park o yıllarda yoktu. Pozcunun batısındaki bu sokağın deniz sahiline ulaştığı kısımda 4 katlı o dönemin ünlü Türkmen Oteli yer alıyordu. Otelin tam deniz sahilinde olması, zemin katındaki lokantasını da Mersin’in ünlü lokantası yapıyor, muhtelif zamanlarda tanınmış sanatçıların bu lokantada sahne alması otelin ve lokantanın daha da tanınmasını sağlıyordu. İşte otelin ve lokantasının ünlenmesinden dolayı bu sokak sahil dolgusu yapılıp, 1978/79 yıllarında otel yıkılıncaya kadar Türkmen Oteli Sokağı olarak anıldı. Diğer bir ifadeyle dönemin bu ünlü oteli sokağa resmi olmasa da adını da vermişti. Belediye Numarataj Şubesi her ne kadar sokağa 343 nolu sokak tanımlaması yapsa da sokak halk arasında Türkmen Oteli sokağı olarak adlandırıldı.
Bunun yanı sıra 1960 yıllarda Pozcu mevkiisinin otobüs ve dolmuşların son durağı bu sokağın Mersin Silifke asfaltı ile birleştiği yerdi. 1960’lı yıllarda Mersin’de Belediye otobüsü olmadığından toplu taşıma işini önceleri 3 adet özel Okaner Otobüsleri yapıyordu. Daha sonraları 1965 yılından itibaren 5 kişilik chevrolet taksiler dolmuş yapmaya başladı. Otobüs ve dolmuşların Mersin merkezdeki son durakları ise şimdiki Ulu Cami ve çarşısının olduğu o dönem Gümrük Meydanı olarak anılan meydandı. 1970 Yılların sonunda şimdiki Kushimoto sokağının başında olan dolmuş ve otobüslerin kalkış durağı eğriçam mevkiine kadar uzadı ve bu süreçte sokağın Silifke asfaltı ile kesiştiği yere Akbank Pozcu Şubesi açıldı. Türkmen Otelinin yıkılması sonrasında her ne kadar Pozcunun eskileri Türkmen Sokağı adını kullansalar da Akbank Şubesinin açılması sonrasında bazı kişiler sokağı Akbank sokağı olarak tanımlamaya başladılar.
1992 Yılında Mersin Belediyesinden Japonya’nın Kushimoto Kentine giden ilk Mersin Dostluk Heyeti Mersin’e dönüşlerinde Mersin Türk-Japon Dostluk Derneğini kurdular. Kushimotoya giden ilk heyette olan ve bugün maalesef aramızda olamayan dönemin Dernek Başkanı aynı zamanda Mersin Rotary Kulübü Geçmiş Dönem Başkanımız Merhum Adnan Özçürümez de işte bu sokağın bir sakiniydi. 1996 Yılında Mersin Belediyesine Dernek adına yaptığı başvuruyla İnönü Mahallesi sınırlarındaki bu sokağın adının Kushimoto Sokağı olarak değiştirilmesini talep etti. Uzun uğraşılar sonucunda da sokağın adı Mersin Büyükşehir Belediye Meclisinin kararıyla Kushimoto Sokağı olarak resmen değiştirildi. Sokağın hem G.Mustafa Kemal Bulvarından hem de Menderes Bulvarından girişlerine Kushimoto Belediyesi, Japonya’nın Ankara Büyükelçiliği ve Mersin Belediyesi yetkilileri ile mahalle sakinlerinin katılımıyla Kushimoto Sokağı tabelası çakılarak, sokağın adı resmen tescillenmiş oldu.